Bütüncül Psikoterapi

Günümüz psikoterapi yaklaşımları uzunca bir süredir bir bütünleşme süreci içerisine girmiş durumdadır. Zira danışanların terapi seanslarına getirmekte oldukları problem alanlarını salt bir terapi yaklaşımı ile çözebilmek, bu iddia da bulunmak günümüzün gelişmelerine uymamaktadır. Bu sebeple Psikoterapide Bütünleşme Araştırmaları Birliği (SEPI) gibi kuruluşlar bu bütünleşme çalışmaları ile ilgili kuramsal yönelimleri, klinik uygulamaları ve çeşitli araştırma yöntemleri arasında bütünleşmeyi gerçekleştiren psikoterapi yaklaşımlarının keşfini ve geliştirilmesini desteklemektedir.

Günümüz psikoterapistlerinin birçoğu da kendilerini farklı terapi yaklaşımları ile geliştirerek, yönelimleri sorulduğunda kendilerini “bütüncül psikoterapist” olarak tanımlama gayreti içerisindedir. Her ne kadar terapi yaklaşımlarının insan doğasına bakışı, temel felsefeleri, kullandıkları teknikler birbirleriyle büyük farklılıklar gösterse de danışanın-hastanın yararına olacak biçimde birlikte kullanılabilir hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Ülkemizde SEPI’nin temsilcisi olarak ruh sağlığı uzmanlarına yönelik Bütüncül Psikoterapi eğitimleri vermekte olan Uzm. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ tarafından geliştirilmiş olan “Rölatif Bütüncül Psikoterapi” yaklaşımı; danışanın yaşamakta olduğu sorunların kaynaklarına göre Davranışçı Terapi, Bilişsel (Davranışçı) Terapi, Psikodinamik Terapi ve Hümanist-Varoluşçu terapilerin en işlevsel olanının yapılan formülasyon sonrasında uygulamaya konulduğu bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım danışanın yaşamakta olduğu sorunların kültüründen bağımsız olamayacağı teziyle kültüre son derece duyarlı bir süreç yönetilmesi gerektiğini de ihmal etmemektedir.

Rölatif Bütüncül Psikoterapi danışanın öznelliğinde ihtiyaç duyduğu terapi yaklaşımlarının kullanıldığı ve danışan ile terapist arasında kurulan ilişkinin iyileştirici faktörlerden birisi olduğunu salık veren bir terapi yaklaşımıdır. Danışanın sorunlarının temelinde; öğrenmeye dayalı faktörler olduğunda davranışçı terapi, danışanın sorunlarına yaşamış olduğu olaylara dair hatalı düşünme biçimleri sebep olduğunda bilişsel terapi, danışanın sorunlarının ana kaynağında özellikle 0-6 yaş döneminde ebeveynleri ile ilişkileri olduğunda dinamik terapi teknikleri kullanılmaktadır. Bu çerçevenin dışında yaşanabilen sorun alanlarına dair hümanistik ve varoluşçu terapi yaklaşımlarından da yararlanılmaktadır.

Yorum yapın